SİPARİŞ HATTI /444 55 07
blog banner
Cilt Bakımında Su Tüketiminin Önemi
Cilt Bakımına Başlamadan Bir Bardak Su Almaz mıydınız?

Sizin de ergenlik dönemlerinden itibaren yaşamaya başladığınız temel cilt problemleri bir zaman sonra bitmek bilmeyen bir ergenlik psikozuna dönmedi mi? Döndü dediğinizi duyar gibiyim. Kuruluğu olsun, sivilcesi olsun bitemedi gitti diyorsanız. Konuşmamız gereken şeyler var demektir.

Çoğumuzun cilt problemlerine karşı yaptığımız en büyük hata genellikle çareyi kozmetik ürünlerinde aramak oluyor. Aslında doğru beslenme ile sağlıklı bir cilde sahip olmak, çevresel faktörlerin cildimizdeki etkisini en aza indirmek mümkün.

Su içmek, hayatın olduğu gibi cildin de yaşam kaynağı. Öncelikle suyun vücudumuza sağladığı yararlara göz atalım.

Suyun genel olarak faydalarına baktığımız zaman bile cilt için ne kadar gerekli olduğunu anlamak mümkün. Cildimiz yazın yoğun güneşe, kışın da soğuk havaya maruz kalıyor. Havanın bütün zararlı gazlarını, güneşin yakıcı etkisini içine hapseden cilt, iyi bakılmadığı ve dikkat edilmediği zaman hastalık boyutuna ulaşan sorunlar yaşıyor. Biz de bizi koruyan cildimize iyi bakmalı, kötü ve sağlıksız havalardan muhafaza etmeliyiz. Bunun için herhangi bir kozmetik ürününe başvurmadan önce yapacağımız ilk iş bol su içmek.

Uzmanlar günde 2 litre su içmeyi hem genel vücut bakımı, hem de cildin güzelliğini ve sağlığını kaybetmemesi için şiddetle öneriyor. Yeterli su tüketimi gerçekleşmediği zaman cilt sahip olması gereken nem dengesini kaybediyor ve kuruluk başlıyor.

Sağlıklı bir cildin devamlılığı için, günde 2 litre su içmeye devam etmeliyiz. Cilt yetersiz miktarda su aldığında, kırışıklıklar ve çatlaklar ortaya çıkmaya başlıyor ve yaş ilerledikçe geri döndürülemeyecek sorunlar baş gösteriyor.

Özetle cilt meselesi günlük iyi gözükme meselesinden öte değiştiremeyeceğimiz ömürlük bir giysi gibidir. O yüzden günlük çözümler üretmek yerine kalıcı cilt sağlığına yatırım yapmayı gerektirir. Bu noktadaki en iyi yol arkadaşınız da şüphesiz su tüketimidir.